Kalp Çarpıntısı Nedir?
Kalp atımının düzensiz olduğunun hissedilmesi, kalbin çok hızlı veya çok yavaş atması gibi durumlar halk arasında kalp çarpıntısı olarak adlandırılır. Kalbin atım hızı ya da farklı bir deyişle nabız, kişiden kişiye farklılık gösterse de dakikada 60 ila 100 arası kalp atımı normal kabul edilir. Nabzın uyku sırasında azalması ya da ağır fiziksel aktivitenin ardından artması da son derece normal bir durumdur. Ancak kalp atımının kişinin hissedeceği düzeyde hızlanması ya da ritminin düzensizleşmesi kalp çarpıntısı olarak tanımlanır.
Kalp çarpıntısı pek çok farklı nedenden ve hastalıktan oluşabilir. Günlük hayatın stresi, içilen çay ve kahve gibi ürünler de kalp çarpıntısına neden olabilir. Bu tip kalp çarpıntıları ya da farklı bir deyişle nabzın yükselmesi sık rastlanan bir durumdur. Sıklıkla merak edilen kalp çarpıntısının nedenleri konusuna geçmeden önce "Kalp çarpıntısı nedir? sorusunu yanıtlamak gerekir.
Kalp, yaşam için gerekli olan tüm fizyolojik ve kimyasal işlemlerin sağlanabilmesi amacıyla dolaşım sisteminde bulunan kanı sürekli olarak vücuda pompalar. Kalbin bu pompalama görevi, kalp için özelleşmiş ve elektrik akımının iletimini sağlayan hücreler tarafından yapılır. Farklı bir deyişle hücrelerin kimyasal değişimleri, elektrik akımına dönüşür ve sonuç olarak kalp kasının kasılmasını ve gevşemesini sağlar. Kalbin normalden hızlı atması ya da nabzın hızlanması, her insanda görülebilen sağlıklı bir durumdur.
Fiziksel aktivite ya da duygu değişimlerine bağlı olarak kişinin kalbi normalden daha hızlı atabilir. Hızlı koşmak, spor yapmak, ani korku yaşamak gibi nedenler, kalbin normalden hızlı atmasına yol açabilir. Kalp çarpıntısı, kalp atış hızının normalden daha fazla olması ya da kişiyi rahatsız edecek kadar fazla olması anlamına gelir. Kalp atımının normalden farklı ve düzensiz olması, kalbin daha yavaş veya daha hızlı atması da kalp çarpıntısı olarak tanımlanabilir. Kişiden kişiye farklılık göstermekle birlikte normal şartlar altında kalp, dakikada 60 ila 100 kez çarpar.
Bazı kişilerde dakikada 80 olan atım hızı, bazılarında 90 olabilir. Uyku sırasında kalbin yavaşlaması ve ağır fiziksel aktiviteyle birlikte dakikada 120 kez çarpması da son derece sağlıklı bir durumdur. Kalp atışının 140 ve üzerine çıkması hâlinde bu hız, kişinin kendisine de rahatsız eder. Ayrıca kalp atışının düzensizleşmesi durumunda da kişi vücudundaki farklılığı hissedebilir. Bu gibi durumlarda söz konusu olan kalp çarpıntısı ise bir tür hastalık ya da rahatsızlık değil farklı bir hastalığın belirtisidir. Kalp çarpıntısına yol açan hastalıklardan bahsetmeden önce sıkça sorulan "Kalp çarpıntısının nedenleri nelerdir?" sorusunu cevaplamak gerekir.
Kalp Çarpıntısının Nedenleri Nelerdir?
Kalp hızının dakikada 140 ve üzeri değerlere çıkmasıyla karakterize olan kalp çarpıntısının nedenlerinin doğru bir şekilde tespit edilebilmesi için öncelikle kişiye şikayetleri doğrultusunda EKO ve EKG gibi testler yapılmalıdır. Ayrıca kan ve hormon düzeylerinin belirlenmesi için de bazı laboratuvar tetkiklerinin yapılması gerekir. Elde edilen bilgiler ışığında kalp çarpıntısına yol açan etken saptanabilir. Ancak kalp çarpıntısı çoğunlukla şu nedenlerden dolayı meydana gelir:
Çok yoğun ve uzun süre ile egzersiz yapmak,
Stresli yaşam tarzı,
Heyecan ve korku gibi ani duygu durum değişimleri,
Kafein içeren içeceklerin sık tüketilmesi,
Sigara ve alkol kullanımı,
Uykusuzluk,
Elektrolit dengesizliği,
Kan şekerinin düşmesi,
Bazı ilaçlar.
Anemi,
Hipertiroidi,
Kalp kapak hastalıkları,
Koroner arter hastalığı,
Kalp yetmezliği,
Enfeksiyon varlığı.
Kalp Çarpıntısına Neden Olan Hastalıklar Nelerdir?
Kalp çarpıntısı pek çok farklı hastalığın belirtisi olarak ortaya çıkabilir. Kalp çarpıntısına yol açan hastalıklardan bazıları şunlardır:
Kalp Kapak Hastalıkları
Kalpte mitral, aort, triküspit, pulmoner kapak olmak üzere dört adet kapak bulunur. Kalp kapakları kanın doğru şekilde yönlendirilmesine imkan tanır. Kalp, her çarptığında aslında bu kapaklar basınçla kapanır. Kalp kapaklarının yapısının bozulması ve işlevini sağlıklı bir şekilde yerine getirememesi durumu kalp kapak hastalığı olarak tanımlanır. Kapak yetersizliği ve kapak darlığı olmak üzere iki farklı türde gerçekleşen kalp kapak hastalığı, her iki bozukluğun bir arada oluşmasıyla da gelişebilir.
Kapak yetersizliği varlığında kalp kapakları tam olarak kapanamaz ve ileri doğru akması gereken kanın bir bölümü, kalp odacıklarına geri kaçar. Kapak darlığında ise kapaklar arasındaki açıklık daralır ve kapak, kanın akması için yeterince açılamaz. Kalp çarpıntısı başta olmak üzere tıkanma hissi, çabuk yorulma, hâlsizlik, öksürük, karın ağrısı, sersemlik, bayılma ve nefes darlığı gibi belirtilerle karakterize olan hastalık, vücutta sıvı birikmesine bağlı olarak ayak ve bacaklarda şişlik ile de kendini gösterebilir.
Koroner Arter Hastalığı
Kalbin kendisini besleyen damarlar, koroner arter olarak adlandırılır. Vücutta bulunan tüm kanın %3 ila %5'i bu damarlardan geçer. Kolesterole bağlı olarak oluşan plakların birikmesi sonucunda kalbi besleyen damarlarda daralma ve zaman içinde tıkanma oluşur. Kalbe yeterince kan ve oksijen ulaşamamasına neden olan koroner arter hastalığı, erken dönemlerinde bir belirtiye yol açmaz. Ancak damarın daralmaya devam etmesiyle birlikte kişide kalp çarpıntısı, nefes darlığı, çabuk yorulma, göğüs, sırt ve / veya kol ağrısı şeklinde belirtiler görülebilir.
Kalp Yetmezliği
Çeşitli faktörlere bağlı olarak kalp fonksiyonlarının vücudu beslemeye yetmemesi olarak tanımlanabilen kalp yetmezliği, akut olarak gelişebileceği gibi kronik olarak da görülebilir. Kalp yetmezliği varlığında kalp, vücuda yeterince kan pompalayabilmek için normalde olması gerekenden daha fazla çalışır. Bunun sonucunda kalp büyür. Böylece kan damarlarında daralma oluşur ve doku ve organlara yeterince kan gidemez. Sonuçta kalbin yeterince kanı pompalayamamasına bağlı olarak doku ve organlarda hasarlanmalar oluşur. Kalp yetmezliği varlığında, kalp çarpıntısı, nabzın düzensizleşmesi, çabuk yorulma, göğüs ağrısı, uyku hâli, konsantrasyon bozukluğu, öksürük, kilo artışı ve mide bulantısı gibi belirtiler görülür.
Hipertiroidi
Vücut için gerekli hormonların üretilmesinden sorumlu olan tiroit bezinin fazla çalışması ya da kanda fazla tiroit hormonu bulunması, hipertiroidi olarak tanımlanır. Laboratuvar testlerinde T3 ve T4 hormonlarının yüksek, TSH seviyesinin ise düşük olmasıyla karakterize olan hipertiroidi, metabolizmanın normalden daha hızlı çalışmasına ve kişinin aşırı aktif olmasına yol açar. Bu da kişide kalp çarpıntısı, aşırı terleme ve hızlı kilo kaybı gibi belirtilere yol açar. Bu semptomların yanı sıra, bağırsak hareketlerinde düzensizlik, ishal, sinirlilik, gözlerde ileri doğru çıkma ve aşırı su ihtiyacı gibi belirtiler de görülebilir.
Anemi
Halk arasında kansızlık olarak da bilinen anemi, kan düzeyinde yeterince sağlıklı eritrosit (RBC, alyuvar) ya da hemoglobin olmadığında ortaya çıkar. Aneminin, demir eksikliği, vitamin eksikliği, aplastik ve hemolitik anemi gibi pek çok farklı türü bulunur. Anemi varlığında kalp çarpıntısı, düzensiz kalp atışı, çabuk yorulma, baş dönmesi, baş ağrısı ve uykusuzluk gibi belirtiler görülebilir.